DİHA - Dicle Haber Ajansı

Politika

Öcalan'ın tarihi uyarıları ve AKP'nin tarihi 'kandırıldık' yalanı

 
22 Ağustos
09:09 2016

ÇAĞDAŞ KAPLAN

İSTANBUL (DİHA)
- İmralı'da ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından haber alınamadığı için can güvenliğinden endişe edilen PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın İmralı heyeti ile yaptığı görüşmelerde Gülen cemaati, paralel devlet ve darbe mekaniği ile ilgili yaptığı değerlendirmeler ve uyarılar, bir kez daha Öcalan'ın süreci yıllar öncesinden okuduğunu gözler önüne serdi. Öcalan'ın görüşmelerde hükümet ve devlete paralel yapı hakkında yaptığı uyarılar ise bugün hükümet yetkililerinin "Kandırıldık" açıklamalarının bir yalandan ibaret olduğunun kanıtı.

PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tüm çabalara rağmen görüşme talepleri reddeldiği için halen görüşme gerçekleşebilmiş değil. Öcalan'ın can güvenliği noktasında endişeler giderek artarken, Adalet Bakanlığı ve hükümetten de kamuoyunu tatmin edici tek bir yanıt gelmedi. Öcalan'ın görüşlerinin kamuoyuna yansımasını engellemek amacıyla İmralı tecridi her gün daha da ağırlaştırılırken, Öcalan'ın 2013 yılı Ocak ayından, çözüm sürecinin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından bitirilmesinin ardından 5 Nisan 2015 tarihine kadar İmralı'da, İmralı Heyeti ile yaptığı görüşmelerde Cemaat/paralel yapı, iktidar ve darbe mekaniği noktasında yaptığı değerlendirmeler, Öcalan'ın öngörülerine ve değerlendirmelerine şu anda Türkiye'nin ne kadar ihtiyaç duyduğunu tekrar gözler önüne serdi. Öcalan'ın AKP-Cemaat koalisyonunun sürdüğü süreçte yaptığı değerlendirmeler ve uyarılar aynı zamanda bugün AKP hükümetinin "Kandırıldık" açıklamalarının da ne kadar gerçekten uzak olduğunu deşifre ediyor.

'Kontrgerilla ve cemaat ABD merkezli'

Öcalan'ın İmralı Heyeti ile yaptığı görüşmelerde cemaate ilişkin yaptığı önemli değerlendirmelerden biri de kontrgerilla ve cemaatin ABD merkezli bir yapılanma olduğu yönündeki değerlendirmesi. Öcalan heyetle görüşmesinde "Cemaat'in merkezi ABD'dir. Bana göre Fetullah bir zavallıdır. Benim buraya alınmamla birlikte Fetullah da ABD'ye alındı. Bir yazar 'Fetullah Gülen, Nur Hareketine sızdı' diyor, 'Kesin bilmiyorum, Kemalistlerin sızması' diyor. Fetullah Gülen ABD'de yaşıyor. Yüz yirmi devlette okul açmış. Bu para nereden geliyor? Florida kontrgerillanın eski merkezidir. Türkeş ve Latin Amerika'daki kontrgerilla orada yetiştirildi. Yeni merkez ise Utah'tadır. Emre Uslu vb. orada eğitildiler. Kontrgerilla sağda ve solda örgütleri ele geçirdi. Kontrgerilla ABD merkezlidir. Yargı ve emniyeti ele geçirdiler. MİT askerlerden güçlü çıktı. Savcı çağırdı, gitmediler. Bana göre bu bir direniştir. Sizi ancak biz koruyabiliriz demek istiyorlar" ifadelerini kullanıyor.

'Paralel devleti önlemezseniz biz süreci nasıl götüreceğiz'

Öcalan İmralı Heyeti ile olan görüşmelerinde hükümeti ve devleti çözüm konusunda cemaatin provokasyonlarına karşı da uyarıyor. "Paralel devleti önlemezseniz biz süreci nasıl götüreceğiz?" sorusunu yönelten Öcalan, görüşmede şu ifadeleri kullanıyor : "Tedbirinizi alın mutlaka. Asıl sorunlara çözüm bulmalısınız. 82'de paralel devlet bölgeye el koymuş bir defa. İti ite kırdırma politikasını uyguluyorlar. Acımasızca infazlar, işkenceler, domuz bağıyla öldürmeler hep bunun içindi. Sizin koku alma yeteneğiniz yok. Koku alma yeteneğiniz olmazsa politika yapamazsınız. Vedat Aydın'ların, Savaş Buldan'ların öldürülme nedenlerini çözemediniz işte. Demek ki devleti ele geçirmişler. Her an buraya kadar bile gelebilirler" .

'Cemaat hep savaşa çekmek istedi'

Öcalan paralel yapı olarak yıllar önce tanımladığı Gülen cemaatinin KCK operasyonları ile Kürt özgürlük hareketini de savaşa çekmeye çalıştığı uyarsında bulunuyor. Öcalan, "Gülen Cemaati bizi hep savaşa çekmek istedi. Her bir KCK tutuklaması savaşa çağrıydı. PKK'yi korkunç savaşa çağırmaydı. Emre Uslu vb. Onlar hep bunu yaptılar. İki tarafı kör savaşa sürükleyenleri çözemezsek bunu yapamayız. Şimdi yeni bir paralel yapılanmayla karşı karşıyayız. Yeni bir paralel yapı örgütleniyor. Emniyet, savcı, hakim kadrosu JİTEM kadrosundan daha büyük bir kırım yaptı. MİT'i de götürüyorlardı. MİT'in Kürdistan bürolarını istiyorlar, olmayınca müsteşarlığı istiyorlar" dedi

Darbe Mekaniği uyarısı

İmralı heyeti ile görüşmelerinde darbe mekaniği uyarısında da bulunan Öcalan, bir görüşmede bu konuya ilişkin ise şu ifadeleri kullanıyor: "Ben ilk defa burada söylüyorum darbe mekaniği devreye konulabilir dedim.Fethullah Gülen'in içyüzünü açıklayan, sonra da operasyona uğrayan kesim değil mi Tahşiyeciler? Bu Cemaat yapıları onları yutmasın. Bu belgeler her şeyi açıklıyor. Ben daha önce de elli yıllık sızma diye tahmin etmiştim. İşte bu tahminimin belgesidir. Burada da görülüyor ki, bu belge devletin ele geçirilmiş olduğunun belgesidir. 2000 öncesine kadar incelenmiş, ama 2000 sonrası da var. Burada bir devlet fethi var. Hoca Erzurum'da sinemada galeyana gelmiş ve orada gözaltına alınmış. Maraş'ta da buna benzer yine sinema etrafında bir provokasyon gerçekleştiriliyor ve Maraş Katliamı böyle gerçekleşiyor. Buna benzer yüzlercesi var. Bu suçüstü yakalanmadır. 90'lı yılların ölüm biçimleri, Vedat Aydın'lar, Savaş Buldan'lar ve benzerlerinin ölüm biçimleri burada belgelidir".

Kozmik Odalardaki Planlar

Öcalan'ın İmralı Heyeti ile görüşmelerinde sürekli olarak yaptığı vurgulardan biri de cemaat tarafından yaratılmak istenilen savaş. Öcalan bu konuda: "Biz Cemaate alet olamayız. Michael Rubin aynı ekiptendir. İsrail Yahudileridir. 'Apo'yu idam edelim. Türklere öldürtelim de savaş olsun' diyorlar. Bu olursa yüzbinler kendini ateşe atar. KCK operasyonlarını da yaptılar. Zaman gazetesi eliyle Cemaat PKK'nin tasfiye olabileceğini işliyor. Bu mümkün değil. Bunların amacı savaşı başlatmaktır. Adamlar 'AKP Kürt'ü' yaratıyorlar. Şimdi bir de 'Cemaat Kürt'ü' oluşturuyorlar. Kozmik odalarda bunları planlayıp hayata geçiriyorlar. Ramak kalmış ki boğaz boğaza birbirimize gireceğiz" uyarılarında bulunuyor.

İktidar Yarışı

Oslo sürecinin de bu güçler tarafından baltalanmak istendiğini belirten Öcalan'ın, "Cemaat işte kendini illegal örgütlemiş, Türkiye'nin ikinci büyük gücüdür deniyor. Ama ne başkanı belli, ne yönetimi, ne karar mekanizmaları. Cemaat'in içinde Şikago, Utah ve Brüksel'de etkili olanlar var. Sonra mali operasyonlar, terör listeleri, hepsi aynı merkezlidir. Oslo'daki gibi bu süreci de baltalamak istediler, ama sabırlı oldum. İşte televizyonda size de Cemaat-Hükümet gerilimini soruyorlar. İktidarı ele geçirme yarışıdır. Eskiden Amerikan yardımıyla okullara süt tozu falan dağıtırlar, böylelikle topluma sızarlardı. Şimdi Cemaat bu görevi üstlenmiş. Paralel devleti Cemaat yürütüyor ve bunlar şiddete mecbur kılmaya çalışıyorlar" değerlendirmesi de dikkat çekici.

'Emniyet amirlerinin çoğu Cemaat sızması'

İmralı heyeti ile yapılan bir başka görüşmede ise cemaatin CIA Özel Harp Dairesi tarafından yönlendirildiği ve savaşı derinleştirmeyi amaçladığını vurguluyor. Öcalan bu konuda, "İsrail, Cemaat sermayenin kontrolünü eline alıyor ve örgütlüyor. Bu plan Türk-Kürt çatışmasını derinleştirmeyi amaçlıyor. CIA Özel Harp Dairesi, MHP ve ülkücüleri, lobiler Cemaat'i harekete geçiriyor. Televizyonları, gazeteleri, sivil toplumu var. Cemaat korkunç çalışıyor. Gazeteciler, yazarlar var. Taraf ve Zaman gazetesini takip edin, korkunç çalışıyorlar. Bunlarla kolay değil, ama teslim olmayacağız. İşte bu Kürdistanlı köylülerin öldürülmesi olayı. Emniyet amirlerinin çoğu Cemaat'in sızmalarıdır" ifadeleri kullanıyor.

Derin Çatışma

Bir başka görüşmede ise paralel devletin son iki yüzyılda Kürt-Türk ilişkisini bir çatışmaya dönüştürmek için hareket ettiğini vurgulayan Öcalan bu konuda ise "Son otuz yılda da etkindir ve en büyük hamleyi de bugünlerde yapıyorlar. Cemaatin dershane meselesi var. Dershane semboldür. Bunun altında gizli bir iktidar hesaplaşması vardır. Ve derin bir çatışma. NATO'yla da ilişkilidir" değerlendirmesinde bulunuyor.

'Daha büyük provakasyon yapabilirler' uyarısı

Cemaatin emniyet bağlantılarını da o dönem deşifre eden Öcalan'ın heyetle yaptığı görüşmede yaptığı değerlendirmeleri 15 Temmuz darbe girişiminin ardından emniyete yapılan cemaat operasyonları da kanıtlıyor. Duruma Öcalan, "Genelkurmay Başkanlarını bile götürdüler. Bu paralel devlet yerinde durmuyor. Cemaat diyoruz ya, emniyetle bağlantılıdır. Süreci bitirmeyi hedefliyorlar. Hakkari'de daha önce de aynı şekilde on üç köylü öldürülmüştü. Hakkari'ye özel önem veriyorlar, çok örgütlüler. Bundan sonra da daha büyük provokasyon yapabilirler. Hepiniz, bu provokasyonlara karşı uyanık ve dikkatli olmalısınız. Bu savaştan ancak demokratik dönüşüm kabiliyeti gösterebilenin galip çıkacağını anlattım. Hükümetin bu şansı kaybettiğini, çünkü bu saldırı başlamadan dönüşüm hamlelerini somutlaştırmadığını, şimdi ne yaparlarsa baskı altında yapmış gözükeceğini söyledim. Saldırı altında oldukları için otoriterleşeceklerini, bunun kaçınılmaz gözüktüğünü ekledim.Cemaat KCK'yi vuran Özel Harp Dairesi'nin vurucu gücüdür. İlker Başbuğ'u tasfiye edenler Hakan Fidan'ı da, Emre Taner'i de rahatlıkla götürebilirlerdi. Başbuğ Türk Ordusu'nu teslim etti. Savaşmadan kaybettiler" değerlendirmesi de dikkat çekiyor.

(sy)



Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR