'Kadınlar yaşamlarına müdahale edilmesine izin vermeyecek'
ANKARA (DİHA) - Ankara'da geçtiğimizde günlerde "Kadınların kapanmasını" içeren bildiriler dağıtan cübbeli-sarıklı bir grup erkeğe müdahale ederek Kızılay'ı terk ettirmek zorunda bırakan kadınlardan Gülşah Öztürk, orada verilen tepkinin kadın düşmanlığına karşı gösterilen bir isyan olduğunu söyledi. Öztürk, bu tür durumlara müdahale edilmemesi halinde kadınların kazanılmış bütün haklarını kaybedecekleri uyarısında bulundu.
Ankara Atatürk Bulvarı'nda geçtiğimiz günlerde "Kadınların kapanmasını" içeren bildiriler dağıtan cübbeli-sarıklı bir grup erkeğe müdahale ederek Kızılay'ı terk ettirmek zorunda bırakan kadınlar, kendi yaşamlarına müdahale eden erkek zihniyetine yönelik her zaman aynı mücadeleyi vereceklerini belirtti. Gruptan Halkevci Gülşah Öztürk, yaşanan durumun ayrıntılarını DİHA'ya anlattı.
Öztürk, "Kimse bize şunu yaparsan şiddet görmezsin, şunu yaparsan öldürmezsin diyemez. Topyekûn bütün bir kadın düşmanlığına karşı bir isyandır orada verdiğimiz tepki. Ankara'nın hiçbir yerinde gericilere meydan vermeyeceğiz" dedi.
'Bildiri dağıtanlara müdahale ettik'
Olayın yaşandığı gün tesadüfen bir arkadaşının oradan geçerken bildiri dağıtan sarıklı-cübbeli grubu gördüğünü ve bunun üzerine olaya müdahale ettiklerini belirten Öztürk, olay yerinde 5 kişilik bir grup ile karşılaştıklarını ifade ederek, "Gittiğimizde orada göz göre göre gayet rahat bir şekilde kadınların yaşamları, bedenleri üzerinden söz söyleme hakkını kendilerinde bulduklarını gördük. Bunun üzerine bildiri dağıtan kişilere müdahale ettik" dedi. Öztürk, bildirilerde doğrudan kadının yaşamına müdahale eden ve bu olmadığı taktirde de kadının şiddete uğramasının meşru olduğunu ortaya koyan bir anlayış olduğunu belirterek, "Gericilere o bildiriyi dağıtamaya izin vermeyeceğimizi ve hemen Kızılay'ı terk etmelerini söyledik" diye konuştu.
'AKP bu zihniyeti kurumsallaştırıyor'
Bildiriyi okuduklarında ise son yıllarda AKP'nin vekillerinden, bakanlarına, başbakanından, cumhurbaşkanına kadar hayata geçirilmeye çalışan bir politikanın başyapıtlarını gördüklerini belirten Öztürk, uzun bir süredir devrede olan bu politikanın son zamanlarda ise kurumlaştırılmaya çalışıldığını kaydetti. Öztürk, bunu en son yayınlanan TBMM Boşanma Komisyonu raporunda çok net bir şekilde gördüklerini ekledi.
'Tepkimiz isyanımızın bir boyutudur'
Öztürk, son derece rahat hareket eden grubun kendi müdahalelerine şaşırdığının altını çizerek, tecavüz ve tacizlere karşı gösterdikleri tepkilere karşı da grubun, 'biz tecavüzü desteklemiyoruz' diye yanıt verdiklerini kaydetti. Öztürk, "Bu tabii ki bir kılıf. Bu memlekette iki taraf var; bir taraf gericilerin, çocuk istismarcılarının, kadınları öldürenlerin, kadınların bedenlerini ve kimliği üzerinde söz sahibi olduklarını sananların tarafı; bir taraf da bu iş böyle olmaz diyenlerin tarafı. Biz halkevci kadınlar olarak bu iş böyle olmaz diyenlerin tarafındayız. Bu yaşanan da, tepkimizin isyanımızın bir boyutuydu" dedi.
'Dayatılan rejimle ilgilidir'
Kadınların nasıl giyindiği, nasıl kahkaha attığına kimsenin karışamayacağının altını çizen Öztürk, "Ama sadece böyle de değil kimse bize şunu yaparsan şiddet görmezsin, şunu yaparsan öldürmezsin diyemez. Topyekûn bütün bir kadın düşmanlığına karşı bir isyandır orada verdiğimiz tepki. Ankara'nın hiçbir yerinde gericilere meydan vermeyeceğiz" diye konuştu.
Ankara'nın en işlek caddesinde bu kadar rahat bir şekilde kadın yaşamına müdahale edilmesinin dayatılan rejimle ilişkili olduğunun altını çizen Öztürk, yaşananların tarihsel bir gerçeklik olarak kapitalist erkek egemen zihniyetinin bir ürünü olduğunu belirtti.
'Devletin kurumlarında erk zihniyeti hakim'
Devletin kurumlarından yöneticilerine kadar erk zihniyetin hâkim olduğunun altını çizen Öztürk, bu tür müdahalelere bütün kadınların karşı çıkması çağrısında bulundu. Öztürk, bu duruma tepki gösterilmemesi halinde kadınların daha da ezileceğini ve tüm kazanılmış haklarının ellerinden alınacağını belirterek, "Ortada bir barikat varsa, sistemin bu dönem kurduğu barikatın ismi gericilik barikatıysa eğer, bu gericilik barikatını da biz kadınlar yıkacağız. Bir kadın isyanını harekete geçireceğiz. Bu henüz bir başlangıç" dedi.
(sdt/kk/öç)
