DİHA - Dicle Haber Ajansı

Kadın

HDP: Rapor Erdoğan'ın talimatlarına göre hazırlandı

 
24 Mayıs
11:23 2016

ANKARA (DİHA) - TBMM Boşanma Komisyonu'nun HDP üyesi Dilan Dirayet Taşdemir, raporun hazırlanma sürecinde önerdikleri isimlerin dinlenmediği, dinlenen kadınların da talep ve sözlerinden bir tekinin dahi rapora yansımadığını belirtti. "AKP kendisine yakın kamu çalışanları ve uzmanları getirerek, onların 'feminizmi tehlike gören yaklaşımına' göre ve kendi bakış açısına göre bir rapor" hazırladığını söyleyen Taşdemir, AKP'li üyelerin, Cumhurbaşkanı'nın emirlerinin taşıyıcısı ve aktarıcısı gibi konuştuklarını aktardı. Taşdemir, kadınların kazanımlarını hedefleyen bu saldırılarla kadınların "savunmaya itildiğini" kaydetti.

TBMM Boşanma Komisyonu'nun AKP'nin oyları ile kabul ettiği rapor deyim yerindeyse kadınların bütün kazanılmış haklarını almayı amaçlıyor. Özellikle muhafazakâr aile yapısı perspektifi ve daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "kadın erkek eşit değildir" şeklinde dile getirdiği bakış açısı ile hazırlanan rapora yönelik kadınların tepkileri gittikçe büyüyor.

'Uzmanları ve kadın kurumlarını dinlemediler'

Komisyonda yer alan ve rapora muhalefet eden HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, bütün itirazlarına rağmen raporun kabul edildiğini söyledi. AKP'nin yaklaşımlarının politik tutumlarını gösterdiğinin altını çizen Taşdemir, "Demokratikleşme kaygısı gütmeyen bir yönetimin ağırlıkta olduğu bir komisyondan söz ediyoruz. Başkanlık sıfatı 'tek adamlık' için bir fırsat olarak görülüyor. Biz HDP olarak, üstelik bize sorulmaksızın belirlenen il ve kurum listesine, verdiğimiz dilekçelerle dâhil olmaya çalıştık. Ancak hiçbiri dikkate alınmadı. İki uzman önerdik, birini sonlara doğru ısrarlarımızla dinletebildik" sözleriyle raporun hazırlanma sürecine işaret
etti.

'Aileyi demokratikleştirmiyor'

Taşdemir, komisyon raporu hazırlanırken, iki noktaya itiraz ettiklerini belirterek, "Birincisi Türkiye’de esas sorunun boşanmalar değil, boşanma süreçlerinin çatışmalı olması ve boşanma üzerindeki tabularla ilgili gündemin geride kalması, ikincisi de aile içi ilişkilerin demokratikleşmesine yönelik bir bakış açısının olmaması" şeklinde konuştu.

'Kadını fırsatçı görüp boşanmaları engellemeye çalıştılar'

AKP'lilerin komisyon sürecinde boşanmaların önlenmesi yönünde çaba sarf ettiğini dile getiren Taşdemir, AKP'lilerde "kadını fırsatçı olarak gören bir yaklaşımın öne çıktığı, raporu yönlendiren esas etkinin de bu yaklaşım olduğunu" söyledi. Yaşanan tartışmalardan da örnek veren Taşdemir, şöyle devam etti:

"Örneğin kadına yönelik şiddet konuşulurken bir vekil 'her kadın o anlamda masum da olmayabiliyor maalesef boşanmaya gidiyorken' diyor, öbürü (AKP'li) 'Bazı kadınların gayri ahlaki yaşantısını devam ettirmek amacıyla kocasını uzak tutmak için şiddet gördüğü şeklinde yanıltıcı beyanlarda bulunuyor' diyor, bir başkası kadınların 6284 sayılı kadına yönelik erkek şiddeti ile ilgili yasayı nasıl sömürdüğünü meslek yaşamından bir örnekle anlatıyor. İlk anda kadını suçlamaya heves eden bir yaklaşım egemen oldu. Komisyondan çıkan rapordan bu nedenle zaten pek fazla şey beklemiyorduk."

'Kadınlar yaşananların farkında'

Türkiye'de Kürt Kadın Hareketi'nin ve feminist mücadelenin faşizme karşı en önemli muhalif hareketlerden olduğunu belirten Taşdemir, kadınlar üzerinde topluma mesaj verildiğini ve muhafazakârlığın dayatıldığının altını çizdi. Taşdemir, kadınları mahkûm eden toplumsal yargılara yaslanarak elde edilen gücün varabileceği noktalara karşı kadınların uyanık olduğunu da dile getirdi.

'AKP kadınlardan korkuyor'

Taşdemir, rapora ilişkin tartışmayı şeriat ve din tartışmasına kilitlemeden, kadınların tarihsel kazanımları doğrultusunda yürütülmesi gerektiğini söyledi. Kadının varlığını aile ve gelenek içine kapatmaya yönelik hevesin zirveye ulaştırıldığına değinen Taşdemir, şunları aktardı: "Kadınların kadın olarak politik tavrını ortaya koymasının sembolik bir önemi olduğunun da altını çizmek gerekiyor. Bugün AKP'nin görmek istemediği şeylerden biri, konu ne olursa olsun sokakları dolduran, hanelerindeki konumlarını bir kadın olarak savunan kadınlar."

Taşdemir, rapor hazırlanırken komisyonda hem kamu kurumlarından temsilcilerin, hem de STK temsilcileri ve uzmanlarının dinlendiğini ve kamu kurumlarınca pembe bir tablonun ortaya konulduğuna dikkat çekti. Bu noktada davet edilen STK temsilcileri ve uzmanların daha da önem kazandığını çünkü bağımsız uzmanlarca ortaya konulan verilerin kamu faaliyetleri izlemesini içermesi gerektiğini vurguladı. Taşdemir, "Ancak biz komisyonda daha çok AKP ile ortak çalışmalar yürüten uzman ve STK temsilcilerini dinleyince, tablo tam tersi bir biçimde kamu kurumlarının övgüsüne döndü" dedi.

'AKP bildiğini okudu'

Komisyona daha çok AKP'ye yakın kamu kurum temsilcilerinin çağrıldığını ve gelenlerin de, "kadın feminist bakışı da aileye zarar veriyor" görüşünü dile getirdiklerini kaydeden Taşdemir, gelen uzmanların kadın erkek eşitsizliğini biyolojik yapıya yaslanarak meşrulaştırmaya çalıştığını söyledi. Taşdemir, ayrıca rapor hazırlanırken, dinlenen kimi kadınların tek bir sözünün geçmediğini belirterek şunları aktardı:

'Raporun yürütülen tartışmalarla alakası yok'


"Örneğin yapılan sunumlarda verilen rakamlar açıkça Türkiye'de boşanma diye bir sorun olmadığını ortaya koydu ancak raporda buna ilişkin hiçbir not yok. Boşanmaya ilişkin tabular ve bu tabuların yoğunlaştığı toplumsal kesimlerden bahsedildi ama raporda bu da yok. Ağır şeyler yaşamış ve iki aydır sığınma evinde olan davetlilerden biri hala psikolojik destek almadığını ifade etti, bununla ilgili bir cümle geçmemiş. Erken evlilik dolayısıyla eşi cezaevinde olduğu için yaşadığı sorunları bizlerle paylaşan bir kadın dinlendi, meselenin diğer tarafına ilişkin hiç kimseden görüş alınmadı ama bununla ilgili bir cezasızlık önerisi getirilmiş mesela. Öneriler, komisyona katılan uzmanların söyledikleri komisyon üyesi AKP'lilerin süzgecinden geçirilmesiyle hazırlanmış."

'AKP kadınları savunmaya itiyor'

AKP sürecinin kadınlar açısından tam bir karanlık çağ olduğunu belirten Taşdemir, bakanlığın isminin değiştirilmesi, kadına yönelik şiddeti önleme iddiasında olan bir yasanın başlığına "ailenin korunması" ifadesinin eklenmesi ile toplumsal hayata ve politikaya yönelik iddiaları olan kadın mücadelesini savunma hattında tutmayı amaçladığını ifade etti. Komisyondaki AKP'li üyelerin, Cumhurbaşkanı'nın emirlerinin taşıyıcısı ve aktarıcısı gibi konuştuklarını vurgulayan Taşdemir, uzmanların hükümet eleştirisi yapan vekillere bile baskı uyguladığını söyledi.

'Bizi hedef almaları boşuna değil'

Taşdemir, Kürt Kadın Hareketi ve Feminisit Mücadele'nin bir parçası olduklarını ve Meclis içinde bu yaklaşıma karşı tedirginlik yaşandığını belirterek: "Rejime yönelik toplu bir muhalefetin dokunulmazlık, anayasa gibi görece 'büyük' siyasi tartışmalarla kilitlendiği noktada. Kadınlar üzerinden rejimi terbiye etme çabalarına karşı yükseltilen bu ses birleşik bir güç olarak Meclis'de de yankı buluyor. AKP'li vekillerin kadın vekillerimizi hedef alan söylemlerde bulunması, kadın örgütlenmelerimizin kriminalleştirilmesi, muhalif kadın aktivistlerin komisyonlarda azarlanması boşuna değil" dedi.

Taşdemir, kadın mücadelesi açısından sokakta, evde, işyerinde bu politik yaklaşıma karşı yükseltilen seslerin, kadınların sokağa çıkma, çalışma, örgütlenme ve siyaset yapma ısrarının bu hükümetin sonunu ördüğünü ifade etti.

(sdt/kk/pu)










Paylaş

EN ÇOK OKUNANLAR