Özyalçıner: Yazar barış için yazmalı
İZMİR (DİHA) - Türkiye'nin yakın geçmişinde yaşanan 12 Mart ve 12 Eylül darbelerini yaşayan ve her iki darbe sürecinde yazdığı kitapları yasaklanan yazar Adnan Özyalçıner, 71'den bu yana kitaplar üzerindeki yasakların sürdüğüne dikkat çekti. Kürdistan'da yaşanan savaşa da değinen Özyalçıner, yazarları barış için çaba göstermeye çağırdı.
Türkiye'de yaşanan 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbe süreçlerini yaşayan ve her iki darbe sürecinde yazdığı kitapları yasaklanan yazar Adnan Özyalçıner, darbelerden bugüne düşünce özgürlüğü üzerindeki baskı süreçleri arasındaki benzerliklere dikkat çekti.
Değişen bir şey yok
Kitapların ve yazarların 1971 muhtırasının ardından en korkulan nesne olarak ilan edildiğini hatırlatan Özyalçıner, 71'den sonra kitap toplatılmanın devam ettiğini ve yazarların cezaevlerine atıldığını anımsattı. 1971 muhtırası ve ardından yaşanan '80 darbesi ile yasakların aralıksız sürdüğünü sözlerine ekleyen Özyalçıner, "Bütün kültürün ortadan kaldırılmasına kadar gitti. Hatta televizyonlarda hiç unutmuyoruz silahların yanına örgüt propagandası yapıyor, diye kitaplar konuldu. Bugün ne değişti. Hiçbir şey değişmedi, aynı şey devam ediyor" diye konuştu.
'Kitapsız bir muhalefet yaratmak istiyorlar'
İktidarda olanların kitaplardan korktuğunu dile getiren Özyalçıner, "Kitaplar onları eleştirdikleri için, yolsuzluklarını ortaya çıkarttıkları için, savaş çığırtkanlıklarını anlattığı için korku duyuyorlar" dedi. Muhalefeti önlemek için önce kitapların yok edildiğini, yazarların hapse atıldığını vurgulayan Özyalçıner, iktidarların amacını şu sözlerle özetledi: "kitapsız bir muhalefet yaratmak istiyorlar. Muhalefetin ortadan kaldırılmasını istiyorlar. Bunun korkusudur, kitapların toplatılması. 1971'den gelen ve değişmeyen tek şey budur."
'Kültürel anlamda bir darbe yaşıyoruz!'
"Kültürel anlamda bir darbe yaşıyoruz" diye devam eden Özyalçıner, 80'de başlamış olan kültürel darbenin şimdi daha da baskılı bir biçimde devam edildiğini söyledi.
12 Mart muhtırasıyla başlayan darbe sürecinin "misli ile sürmektedir" diyen Özyalçıner, şunları söyledi: "Bu süreçte yazarların misyonları gayet açıktır. Her zamanki gibi doğru bildikleri yoldan, barış yolundan, insanlık yolundan, paylaşımcı bir düzen yolundan sapmamadan kendi düşüncelerini, duygularını, inançlarını, hayallerini, umutlarını yansıtmaları gerekir. Mürekkeplerimizden gerçekler akmalıdır."
'Yazarlar barış için çaba göstermeli'
Kürdistan'da var olan gerçekliği muhalif bir kaleme ele aldığını da dile getiren Özyalçıner, "Sur'da kalıntılar arasında uçurtma uçuran çocuğun öyküsü" ve "Abisinin mezarına susamla adını yazan çocuğun öyküsü"nü kaleme aldığını belirtti.
Özyalçıner yazarlara da çağrıda bulunarak, "Yazılarıyla barışın gelmesi için gerekli her türlü çabayı göstermelerini ve bunu desteklemelerini istememiz gerekmekte" diye konuştu.
(gö/sç/sd)