'DAİŞ'leşen iktidarların korkulu rüyası olmalıyız' 2016-06-11 09:17:57 İSTANBUL (DİHA) - Rojava devrimi, DAİŞ'in işgali altındaki Rakka operasyonu ve Minbic'in özgürleştirilmesi hamlesinde kadınların öncülüğüne dikkat çeken Türkiyeli kadınlar, "Biz de batıdaki kadınlar olarak DAİŞ'leşen iktidarların korkulu rüyası olmalıyız" dedi. Suriye Demokratik Güçleri (QSD) tarafından başlatılan Rojava'da DAİŞ'in işgali altındaki Rakka operasyonu ve Minbic'in özgürleştirilmesi hamlesindeki kadınların öncülüğü dikkat çekiyor. Bölgedeki dengeleri derinden etkileyecek Rakka operasyonunun açıklamasının QSD'nin kadın komutanlarından Rojda Felat tarafından yapılması da büyük bir anlam taşıdı. Kadınlar, Rojava'da devam eden devrimdeki kadınların öncülüğünün Türkiye'deki kadınlara da feyiz olduğunu belirterek, "Biz de batıdaki kadınlar olarak DAİŞ'leşen iktidarların korkulu rüyası olmalıyız" dedi. 'Bize mücadele ve moral veriyor' Rojava'da kadın öncülüğünde başlayan devrimin kendileri için güç kaynağı olduğunu ve şimdilerde ise Rakka operasyonu ile devrimci kadınların mücadelesine örnek teşkil ettiğini söyleyen Sosyalist Kadın Meclisi üyesi Pınar Türk, "Rakka'da Kürt kadınlarının ve enternasyonalist devrimci kadın güçlerinin yarattığı etki ortadadır. Operasyonda kadın komutanca yönetiliyor olması oldukça önemli ve sevindiricidir. Kadını ötekileştiren düzene karşı tüm operasyonun beyninin kadın tarafından yönetiyor olması bize mücadele azmi ve moral veriyor. DAİŞ'in en büyük korkusu zaten YPJ'li kadınlar tarafından öldürülmek korkusuydu. Bu korkuları şimdi de devam ediyor" dedi. 'Batıda da kadınlar, DAİŞ'leşen iktidarların korkulu rüyası olmalı' Kadın özgürlük mücadelesinin tarihi direnişini selamlayarak ve bu direnişin savunucusu konumunda olacaklarını belirten Türk, "Batıdaki kadınlar olarak DAİŞ'leşen iktidarların korkulu rüyası olmamız gerekiyor. Kadın komutan öncülüğünde Rakka'nın, Minbic'in özgürleştirilmesi hamlesini sevinçle izliyor, takip ediyoruz. Orada sergilenen kadın direnişi burada da olabilir, neden olmasın?"diye belirtti. 'Kadınları saflarda görmek korkutuyor' Halkları ortaçağ karanlığına sürüklemeye çalışan DAİŞ'e karşı yürütülen direnişte, kadınların ısrarla en ön saflarda olmaya devam ettiklerini belirten Emekçi Halk Partisi EHP'li kadınlardan Nurseli Gözüaçık, kadınların yerini köle pazarları olarak belirleyenlerin şimdilerde ise kadınları mücadele saflarında gördüklerini ve bundan korktuklarını söyledi. 'Aynı cüreti kuşanacağımızı beyan ediyoruz' Demokratik Kadın Hareketi (DKH) üyesi Kıvılcım Arat, Rakka'nın kuzeyini kurtarma operasyonunu yöneten ordunun başında kadın bir komutanın bulunmasının özgürlük mücadelesinde önemli bir noktada durduğunu ifade ederek "Kadınların köle olarak satıldığı bir coğrafyada DAİŞ zulmüne set çekecek olan bir ordunun başında Rojda Felat'ın bulunması kadın mücadelesinin geldiği noktayı ve kadın iradesinin önemini göstermektedir" dedi. Rakka operasyonu çerçevesinde kadınların öncüleşme, örgütlenme ve özgürleşme mücadelesini yaşamın her alana yaymak gerektiğinin altını çizen Arat, "Bu büyük iradeyi selamlıyor ve aynı cüreti kuşanacağımızı beyan ediyoruz" diye belirtti. 'DAİŞ zihniyetli AKP'ye karşı kurduğumuz barikatı daha da güçlendiriyor' Egemenlerin beslediği DAİŞ ve cihatçı örgütlere karşı Kürt hareketinin bir kadın komutan öncülüğünde yürüttüğü mücadelenin kendilerini heyecanlandırdığını dile getiren Halkevci Kadınlar'dan Hande Yanar, kadın düşmanı DAİŞ zihniyetini taşıyan AKP'ye karşı kurdukları barikatı ise daha da güçlendireceklerini vurguladı.Özgürleştirme hamlesinde rol oynayan Felat şahsında yeni dünyayı yaratacak kurucu gücün kadınlar olduğu noktasındaki inançlarını arttırdığını söyleyen Yanar, Halkevci Kadınlar olarak verilen mücadeleyi selamladıklarını belirtti. 'Kadın öncülüğünde gerçekleşen özgürleştirme hamlesi umut veriyor' "Tecavüzcü DAİŞ çetelerinin kalbine yapılan Rakka'daki Minbic operasyonunun bir kadın öncülüğünde gerçekleşmesi biz batıdaki kadınlara umut vermekte" diyen Yeryüzü Kadınları Sözcüsü Aylin Kaplan ise, DAİŞ zihniyetinin devamına karşı da batıda mücadele verdiklerini söyledi.Rojava devrimi ile başlayan sürecin kadınlar açısından kazanımlarla dolu bir süreç olduğunu hatırlatan Kaplan, bu direnişin de tüm dünyada saygı ile karşılandığını belirterek, "Rojava devriminden beri öncüleşen kadınların inancıyla batıda AKP-DAİŞ işbirliğine karşı bulunduğumuz her alanda direnişimizi yükselteceğimizin sözünü veriyoruz.Erkek egemenliğine karşı kadın kurtuluş mücadelesine yön veren tüm kadınları Rojda Felat şahsında selamlıyoruz" dedi. 'Rojda Felat öncülüğünde yürütülen mücadeleden feyz alıyoruz' Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanı Özgen Sadet de, Rojda Felat öncülüğünde yürütülen özgürleştirme mücadelesinden feyz aldıklarını söyleyerek Rojava devriminin kadın özgürlük mücadelesi bakımından pek çok tabuların yıkıldığı bir devrim olduğunu hatırlattı.Rojava devriminin 4'üncü yılına yaklaştığı bugünlerde direniş boyutunun da bir kadının operasyonu komuta etmesi ile başka bir seviyeye ulaştığını dile getiren Sadet şunları söyledi: "Bu kadınların özgürlük mücadelesi bakımından örnek teşkil edebilecek durumlar arasında yer alıyor çünkü kadını yerini evi dışında bir yer olarak görmeyenler hatta çocuksuz kadınları yarım olarak tarihleyenlere inat; bugün Rojavalı kadınlar tüm bu benzetmeleri inkar edip kendilerini özgürleştiriyorlar. Öfke ve cesaretimizi erkek egemen devlete karşı kuşandığımız mücadelenin ete kemiğe bürünmüş hali olarak görüyor, direnişi selamlıyoruz." (nd/çk/mö)