'Çocukların eve kapatılmasını hayretler içinde dinlediler' 2016-06-10 09:10:26 İZMİR (DİHA) - Sokağa çıkma yasakları sırasında eve hapsolan insanların yaşadıklarını anlatan "Azad" adlı kısa filmi ile Avusturya'da en iyi yönetmen ödülünü alan Yakup Tekintangaç, çocukların yaşadıklarını anlattığını ve jürinin bunu hayretler içinde dinlediğini söyledi. Kürdistan'da ilan edilen sokağa çıkma yasaklarını Azad'ın hikâyesi üzerinden anlatan "Azad" adlı kısa filme Avusturya'da en iyi yönetmen ödülü verildi. Bu yıl 44'üncüsü düzenlenen Festival of the Nations'a Türkiye'den seçilen tek film olan Azad'ın yönetmeni Yakup Tekintangaç, en iyi yönetmen ödülüne layık görüldü. Avusturya'nın köklü festivalleri arasında yer alan "Festival of the Nations", her yıl Mayıs ayında gerçekleştiriliyor. Festivalde bir hafta boyunca dünyanın çeşitli ülkelerinden seçilen en iyi 100 kısa film, festival kapsamında gösteriliyor. Seçilen filmler, uluslararası bir jüri tarafından seyirci ile birlikte izleniyor. Her blokta üç kısa film gösterildikten sonra seyirci karşısına çıkan jüri, filmleri değerlendirip filmin yönetmeni ve seyirci ile filmi tartışıyor. 'Motive edici bir ödül' Festivalde ödül alan yönetmen Yakup Tekintangaç ile aldığı ödülün önemini ve Avrupa'nın çocukların sokağa çıkma yasakları ile eve kapatılmasını nasıl karşıladıklarını konuştuk. Sokağa çıkma yasakları sırasında eve hapsolan insanların yaşadıklarını anlatan "Azad" adlı kısa filmi ile Avusturya'da en iyi yönetmen ödülü almasını kendisi için motive edici olduğunu söyleyen Tekintangaç, "Çünkü bu yurt dışından aldığımız ilk ödül. Kendi imkanlarımla çektiğim Azad'ın, dünyanın çeşitli yerlerinden seçilen profesyonel ve büyük bütçeli 100 kısa filmin arasından 'En İyi Yönetmen' ödülünü almayı başarması beni çok sevindirdi" diye konuştu. . 'Avrupa detaylardan bihaber' Festivale seçilmelerinin, Kürt illerinde yaşanan hukuksuzluğu, özellikle çocukların yaşadıkları dramı Avusturya'da anlatma fırsatı verdiğini belirten Tekintangaç, Avrupa'da insanların kaba hatlarıyla meseleye hakim olduğunu gördüklerini söyledi. Tekintangaç, Kürdistan'da olup bitenlerin bilincinde olduklarını, özellikle gazetecilerin hapse atılması ve giderek kaybolan adalet mekanizmaları hususunu bildiklerini belirterek, "Elbette detaylardan bihaberler. Yani açıkçası 10 yaşındaki Cemile'nin cansız bedenini kokmasın diye buzdolabında bekleten Cizreli anneyi anlatamadım. Onlar için hayali bir senaryoda bile yer alamayacak kadar şiddetli ve dramatik gerçekler bunlar. Öyle ki orada yaşayan Türkler bile şaşırıyorlar" dedi. 'Çocukların katledildiğini anlattığımda hayretler içinde dinlediler' Festivalde klasik jüri anlayışının dışında farklı bir sistem olduğunu belirten Tekintangaç, hafta boyunca bloklar halinde (bir blokta üç kısa film var) filmler izlendiğini sonra da jüri izleyicinin karşısına çıkıp filmleri tek tek değerlendirdiğini, izleyiciye ve yönetmene sorular sorduğunu belirtti. Tekintangaç, filmin ilk izlendiğinde aldığı tepkiler için şunları söyledi: "Azad izlendikten sonra salonda büyük bir alkış koptu. Jüri üyeleri filme epey zaman ayırıp, büyük bir merakla filmin alt metnini öğrenmek için bana sorular sordu. Filmin Türkiye'de günümüzde yaşanmakta olan bir gerçekliği temsil ettiğini, Kürt illerinde çocukların uzun süren sokağa çıkma yasakları yüzünden Azad gibi dört duvar arasında kalıp yaşam mücadelesi verdiğini ve bu süreçte çocukların katledildiğini anlattığımda hayretler içinde dinlediler. Özellikle küçük oyuncumuzu çok başarılı buldular, onu sokakta bulduğumu ve ilk defa bir filmde rol aldığını söylediğimde inanamadılar." (sç/avt)