Kadınlar: Sokakları harekete geçirmenin tam vakti 2016-05-27 09:39:35 ANKARA (DİHA) - HDP'lilerin Meclis'ten atılma girişimine tepki gösteren kadınlar, aynı zamanda bir kadın partisi olan HDP'ye yönelik saldırıların kadın iradesine yönelmiş bir saldırı olduğuna işaret etti. "Kısmaya çalıştıkları ses aslında yükselen kadın isyanının ve sınıf öfkesinin sesidir" diyen kadınlar, "Onlar bizden ve bizim yapabileceklerimizden korkuyorlar. Meclis'in ötesinde sokakları harekete geçirmenin tam vakti" dedi. Halkların mozaiğinin yanı sıra bir kadın partisi olarak nitelendirilen ve Meclis'teki temsil oranına göre en fazla kadın milletvekili bulunan HDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması, aynı zamanda Meclis'te kadın haklarını savunan milletvekillerini de hedef aldı. Meclis'te tek kadın grubuna sahip olan HDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılarak Meclis'ten atılma girişimine kadın ve sivil toplum örgütlerinden tepki geldi. Kampüs Cadıları isimli grubun üyesi Gözde Çelik, milletvekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını eleştirerek, "darbe" girişimini faşizme sürüklenen Türkiye gerçekliğinin somut adımlarından biri olarak değerlendirdi. Yaşanan faşizmin yalnız HDP'ye karşı olmadığını belirten Çelik, HDP ile birlikte faşizmin halkların özgürlük mücadelesi, kadın kurtuluş mücadelesi, gençlik ve ekolojik mücadeleye yöneldiğini kaydetti. 'Halkın iradesi yargılanıyor' Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla birlikte halkın iradesinin tavsiye edilmesine yönelik bir yol izlendiğine işaret eden Çelik, bu adımla AKP, CHP ve MHP'nin "Türkiye devletinin geleneksel faşist yapısı" söz konusu olduğunda nasıl ortaklaşabildiklerinin görüldüğünü aktardı. Çelik, "Dokunulmazlıklarla birlikte sadece milletvekillerinin değil, halkın iradesinin ve verdiği mücadelenin yargılanmasının önünü açtılar" dedi. 'Kısılmaya çalışılan kadının yükselen isyanı' HDP'nin Meclis'ten atılmasıyla aynı zamanda halkın iradesinin yargılanacağını vurgulayan Çelik, düzenleme ile birlikte AKP'ye muhalefet edenlere yönelik keyfi tutum ve baskıların artacağını belirterek, "Kısmaya çalıştıkları ses aslında yükselen kadın isyanının ve sınıf öfkesinin sesidir" diye belirtti. 'Sokakları harekete geçirmenin tam vakti' Türkiye'nin iç politikasında AKP-Erdoğan iktidarını en çok zorlayan dinamiklerin Kürt halkının özgürlük mücadelesi ve kadın kurtuluş mücadelesi olduğunun altını çizen Çelik, bu nedenle HDP'nin hedef alınmasının tesadüf olmadığını söyledi. Çelik, şöyle devam etti: "AKP-Erdoğan iktidarı içinde son zamanlarda yaşanan çatlaklar Erdoğan cephesinde başkanlığa doğru ilerlerken nasıl bir gerilimin ve korkunun hâkim olduğunu gösteriyor. Onlar bizden ve bizim yapabileceklerimizden korkuyorlar. Bizlerin yapabilecekleri ise asla Meclis ile sınırlı değil. Meclis'in ötesinde sokakları harekete geçirmenin tam vakti aslında." 'Faşizmin sarmalında karanlık bir döneme sürükleniyor' Ankara Kadın Platformu üyesi Yurdagül Çapat da, 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını tanımayan ve değiştirmek için içeride, dışarıda savaş politikalarını tırmandıran iktidarın, anayasayı çalışamaz hale getirdiğini belirtti. Türkiye'de hızla demokratik hak ve özgürlüklerinin yanı sıra laiklik kırıntıların da yok edildiğine dikkat eden Çapat, "Türkiye faşizmin sarmalında karanlık bir döneme doğru sürükleniyor. İfade ve basın özgürlüğü başta olmak üzere sınırlı temel hak ve özgürlükler saldırı altındadır. Muhalif siyasiler, vatandaşlar düşüncelerini açıkladığı için kovuşturulmaktadır. Sadece düşüncelerini açıkladıkları için akademisyenler, bilim insanları, sanatçılar, aydınlar ülkeye ihanet etmek ve teröre destek olmakla suçlanmakta, işten atılmakta, kovuşturmalara uğramakta, baskı ve terörle sindirilmeye çalışılmaktadır" dedi. 'Halkların iradesi ortadan kaldırılmak isteniyor' Çapat, düzenleme sonrası yapılan açıklamalarla dokunulmazlıkların kaldırılmasından sonra yargı sürecinin nasıl işleyeceğinin de görüldüğünü dile getirerek, halkların iradesini ortadan kaldırmaya yönelik pratikler sergileneceğini kaydetti. Çapat, HDP'ye yönelen bu saldırının Türkiye'de iktidar yanlısı olmayan tüm kesimlere yöneltilmiş bir saldırının olduğuna özellikle işaret etti. Aynı zamanda HDP'ye yönelik saldırıların hedefinde kadınların olduğuna işaret eden Çapat, "Bu saldırılar yine en fazla biz kadınlara yönelecek. Barıştan, eşitlikten, kardeşlikten, demokrasiden, işçi ve emekçilerden yana tüm kesimleri bir araya getirebileceğimiz en geniş mücadelenin hızla ortaya konulması gerekmektedir" dedi. 'Tasfiye ile Başkanlık sisteminin önü açılıyor' Halkevleri üyesi Nebiye Ertürk ise, savaş, şiddet ve faşizmden başka bir çaresi kalmayan Saray'ın, bugüne kadar her türlü demokratik eylemleri engellediğini ve engelleyemediği noktada ise ülkenin her yerinde bombaların patlatılmasına göz yumduğunu söyledi. Meclis'te kendileri gibi düşünmeyen, onlara muhalefet eden kim varsa tasfiye etmeye çalıştıklarını ve başkanlık sistemine kolayca geçmenin yöntemlerini aradıklarını aktardı. 'Hırsızlık ve yolsuzluk dosyalarının önü kapatıldı' Ertürk, özellikle "hırsızlık, yolsuzluk" dosyalarının yargılanmasının önünün kapatıldığına işaret ederek, yapılan düzenlemeyi kabul edenlerin Başkanlık yolunu açtığını aktardı. Ertürk, "Erdoğan'ın hayallerini gerçekleştirmesi için yani ülkede diktatörlük rejiminin gelmesinin önünü açmışlar demektir" dedi. Ertürk, HDP'nin Meclis'te olmasının kadın temsiliyeti açısından önemine işaret ederek şöyle konuştu: "Örneğin eş başkanlık sisteminin olduğu tek parti. Eğer HDP Meclis'ten atılırsa, bu durum kadın temsilini ciddi anlamda olumsuz etkileyecektir. Çünkü AKP'nin hayata geçirmek istediği cinsiyetçi ve kadın düşmanı politikalara ses çıkaracak, karşı duracak kadın vekillerin çok büyük bir bölümü artık Meclis'te olmayacaktır." (sdt/kk/pu)